AW-11189518860 Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
Uzman Klinik Psikolog Betül Baltaci 0533 373 81 23
betuel@baltaci.org
Çocuklarımız takıntılı olabilir!
25/02/2014 Çocuklarımız takıntılı olabilir! Takıntılar
günümüzde çok yaygın olmakla birlikte hayatımızı olumsuz yönde etkilerler.
Toplumun yaklaşık %2-3 ünde görülen bir rahatsızlıktır, fakat fark edilmesi ne yazık
ki her zaman kolay değildir. Ortalama başlangıç yaşı 20 olmasına rağmen son
dönemlerde bu rahatsızlık çocuklarda da sıkça görülmektedir. Peki, takıntı nedir? Takıntılar kişide
korku ve endişeye yol açan, istenmeden gelen düşünceler, dürtüler ya da
duygulardır. Bu düşüncelere eşlik eden ise korkuyu ve endişeyi azaltmak için
tasarlanan davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir. Takıntıların
farklı belirtileri vardır bunlardan en sık görülen bulaşma korkusu, eşlik eden
davranış ise yıkanmadır. Bu kişiler kirden, hastalıktan ve mikroplardan
korkarlar ve sürekli olarak ellerini yıkarlar. Bir diğer belirti
ise kuşkudur. Sık sık kapıyı, ya da ocağı kontrol etme, tekrar tekrar kapıdan
dönme ya da bir durumu denetleme de buna bağlı olan davranıştır. Takıntıların çok
yaygın olan bir başka belirtisi ise zihne gelip yerleşen düşüncelerdir, bunlar
çoğunlukla saldırgan ya da cinsellik nitelikli olabilir. Bir diğeri ise simetri
gereksinmesidir. Bunlar etraftaki düzgün olmayan her şeyi düzeltme eğilimlerinde
bulunan, askıların aynı yöne bakması için çaba gösteren, yarım kalan bir karo
veya çizim gördüklerinde tamamlamak için kendini zor tutan kişilerdir. Çocuklarda hangisi daha sık görülmektedir? Çocuklarımızın
takıntılı olup olmamasını anlamak için onları günlük yaşamlarında takip etmek
gerekir. Elbette dışardan geldiklerinde, yemeğe oturmadan evvel ellerini
yıkamaları kadar doğal ve doğru bir hareket yoktur fakat bu gün aşırı sık sık
tekrar ediliyorsa, biraz daha temkinli yaklaşmakta yarar vardır. Örneğin ‘’ anneciğim,
ellerin temiz zaten“ ya da „ ellerini yeni yıkamıştık“, gibi bir davranış sergilersek, çocuğumuzun
bilinçaltına yerleşmiş olduğu ‘ellerim kirli, hastalık veya mikrop bulaşabilir’
korkusu bir nebzede olsa hafiflemiş olacaktır. Bir başka belirti
çocuklarımızın kuşkucu ve endişeli yaklaşımları olabilir. Bu çocuklar aile
fertlerinin başlarına kötü bir şey gelmesinden endişe ederler. Bu durumda daha sakin
ve ılımlı bir davranış çocuğunuzun sakinleşmesine ve korkularının azalmasına yardımcı
olacaktır. Bunun yanı sıra,
çocuğunuz düzenli olması elbette çok takdir edici olabilir ama bununda aşırıya
kaçmamasına özen göstermeliyiz. Aşırıya kaçan oda düzenlemeleri, sürekli tekrar
düzelteyim mantığıyla dağıtılan bir dolap, aynı renkleri ardı ardına dizme
talepleri, sayma ve dokunma ritüelleri, ya da size anlamsız gelen ritüeller, örneğin
evden çıkmadan evvel defalarca odayı kontrol etme gibi durumlarda artık
takıntılar çocuğunuzun hayatını zorlaştırmaya başlamış anlamına gelebilir. Bunun yanı sıra,
çocuğunuz ödevlerinde çok fazla zaman harcıyorsa, daha güzel ve daha iyi yapma
arzusuyla sıkça silerek defalarca tekrar, tekrar yazıyorsa, evdeki sabun ıslak
mendil ve tuvalet kâğıtları hızlıca tükeniyorsa, artık bir uzmana danışma vakti
gelmiştir. Bu durumda ne yapmalı? Öncelikle sakin
ve anlayışlı davranılmalı. Tedavisinin olduğunu bilmek önce ebeveynleri rahatlatacak,
başvuracağınız bir uzman klinik psikolog tarafından başlatılacak davranışçı
terapi de bir hayli yardımcı olacaktır. Takıntılar çoğunlukla ilaç tedavisini
de beraberinde getirir. Bunun için de hem psikolog hem de psikiyatristin
birlikte çalışması, tedavinin olumlu gidişi açısından daha verimli olacaktır. Bunun uzun bir
süreç gerektirdiğini unutmayıp sabırlı ve istikrarlı bir şekilde devam
edildiğinde çocuğunuzdaki sıkıntıların hafiflemiş olduğunu ve onun hayattan
tekrar lezzet aldığını görmeniz, tedaviye başlayarak ne kadar doğru bir karar
verdiğinizin ispatı olacaktır. Aşamadığınız
sorunlar için mutlaka bir Uzman Klinik Psikoloğa başvurunuz.
Betül Baltacı Uzman Klinik
Psikolog Tel: 0537 490 7463 ve 0533 373 8123 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Çocuk eğitiminde kuralların ve sınırların önemi - 18/03/2014 |
Kuralların önemine geçmeden önce, çocuklarımızın tüm yaşam alanlarında sınırlarının olması gerektiğini bilmeliyiz. Sınırlar çocuklarımızın alanını belirler ve bu alanda kendilerini güvende hissederek hareket etmelerini sağlar. |
Çocuklarda ve ergenlerde görülen psikolojik rahatsızlıklar - 12/03/2014 |
Günümüzde psikolojik rahatsızlıkların görülme yaşı çocuk yaşlara kadar inmektedir. |
Çocuklarda ayrılma korkusu - 28/02/2014 |
Ayrılma korkusu hemen hemen her çocukta görülmektedir. Sevdikleri ve güvendikleri kişiden uzaklaştıklarında bu duruma ağlayarak tepki gösterirler. |
Çocuk ve ergenlerde sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çoğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlıkt |
Çocuk ve ergenlerde sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çoğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlıkt |
Çocuklarımızda özgüven eksikliği belirtileri - 25/02/2014 |
Günümüzde çocuklarda özgüven eksikliği sıkça görülmektedir. Özgüven duygusu 0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Özellikle bu yaşlarda ailenin çocuğuna tutumu çok önemlidir. Çocuğunuza olan güveniniz ve cesaretlendirm |
Çocuklarımızda özgüven eksikliği belirtileri - 25/02/2014 |
Günümüzde çocuklarda özgüven eksikliği sıkça görülmektedir. Özgüven duygusu 0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Özellikle bu yaşlarda ailenin çocuğuna tutumu çok önemlidir. Çocuğunuza olan güveniniz ve cesaretlendirm |
Sanal dünyada çocuklarımız fazla yalnız kalmasın! - 25/02/2014 |
Artık bilgisayarlar, internet, akıllı telefonlar ve buna bağlı olarak internet hayatımızın bir vazgeçilmezi haline gelmiştir. |
Ergenlerle iletişimin önemi - 25/02/2014 |
Ergenlik dönemi daha erken yaşlarda başlayıp, şartlara bağlı olarak daha ileri yaşlara kadar sürmektedir. |